NE YAPALIM HAYAT BAZEN BÖYLEDİR
- ZARİFE TARAKÇI

- 2 gün önce
- 3 dakikada okunur

Aslan bahçesinde çalışırken bir ses duydu
Bir kuştu bu, vah yavrucak!
Aslan kuşu orada, öylece bırakamazdı.
“Kanadını saralım.’’ dedi Aslan, bu sana iyi gelecek. “Bak diğer kuşlar uçup gitti. Ama merak etme.’’ dedi ve yelelerinin arasına, başının üstüne koydu kuşu ve ekledi: ‘’Burada üşümezsin.”
Artık Aslan için iki kişilik hayat başlamıştı. Kuş çıkıp gelene kadar tekti. Gelmesi için hiçbir çaba içine girmemişti. Gelivermişti işte. Baş tacı etti başının üstünde taşıdı. Ona evini sofrasını evinin ısısını yatağını uykusunu sessizliğini paylaştı ve bazen sesliliğini de. Gece oldu gündüz oldu yağmur oldu rüzgâr oldu kar yağdı kar yağışını pencereden izledi; “Kar dondurucudur, ama seni sımsıcak tutacağız.’’ diye üşümemeyi garantiledi. Birçok şeyi garantilediği gibi güvenini de sevgisini de garantiledi.
Kış böyle geçti. İki kişi olunca her günün tadını ayrı çıkardılar. Buz gibiydi ama birlikte olunca, soğuk o kadar da kötü bir şey değildi.
Bir gün güzel havalar geri döndü.
Ve kuşlar da.
Bizim kuş ne yaptı? Gitti.
Aslan şöyle dedi: “Ne yapalım, hayat bazen böyledir.’’
Resimli kitapların az yazılı bol görselli ve çokça duygulu sayfalarından seslenmeye devam ediyorum. Marianne Dubuc’un yazıp resimlendirdiği, sessizliği tenhalığı bembeyaz sayfalarda yalnızlık olarak okuduğunuz şahane kitabı Aslan ve Kuş’un bize ne demek istediğine kafa yormak istedim.
Aslanımız bilge bir karakter. Tek başına hayatını sürdürürken birden hayatına giren yaralı kuş değiştirir her şeyi. Görkemli yalnızlığı ile mutlu yaşayan Aslanımızın hayatına anlam katar bu yaralı kuş. Hatta öyle bir noktaya gelir ki her şey çok keyifli ve kolay gelir iki kişi oldukları zaman. Uyumak bile. Sonra kuş iyileşir. Doğasında uçmak var. Uçar gider. İyileştiği için mi gider alması gerekeni aldığı için mi? Aslan bilgedir ve der ki bazen hayat böyledir. Hayat böyle midir? Böyle mi olmalıdır?
Bu güzel kitabı paylaştığım ve bu yazıyı hazırlamayı düşündüğümü söylediğim arkadaşım Deniz,
‘Hayat böyledir çünkü sen de yaralısındır ve onun yarası sana tanıdık gelirse kendininkini unutup önce onu sarıp sarmalamaya onarmaya çalışırsın aslında iyileştirmeye çalıştığın kişi kendinsindir çünkü bu böyledir.’ Dedi. Hayat bazen böyledir gibi bazen de değildir anlamına gelen bu cümleye daha keskin bir cümle olan; “Bu böyledir.” diyerek bitirdi cümlesini.
Aslanın yarası neydi diye düşündüm ister istemez. Aslanın yarası tekliğiydi dedi içimden bir ses. Yalnızdı ve yaralı bir yalnızlık ancak yaralı bir diğer yalnızla şifa bulacaktı. Sonsuz ve uslanmaz bir umutla ikisinin de şifalandığını, iyileşeni suçlamak yerine ikisinin de iyileşmek için buluştuklarını düşünerek ben de bir kıyıda iyileştim. Hep iyileşeni suçlayarak okudum iyileşti gitti tabi diye giden olmak mı kalan olmak mı paradoksuna ne kadar hazır olduğumu gördüm. İçimize işleyen şu arabesk duygu bozukluğuna gelmenin ne kadar da kolay olduğunu fark ettim. İyileşen gitti kalan mazlum ve yarayı üstlendi daha da yaralı bir şekilde kaldı gibi bir dramın içinde dolanmayı da durumun farkına varır varmaz reddettim.
İyileşen iyileştirendi aslında. İyileştirirken iyileşti çünkü bazıları dünyaya iyileştirmek için gelir iyileştikçe hayatının anlamını bulur. Gitmemesi için iyileştirseydi bu çirkin bir alışveriş olmaz mıydı? O zaman işte işlerin rengi değişirdi. Serbestlik içinde uyum ve ferahlık vardır. İyileşti diye kendine borçlu bir bağ kurulması ne kadar sağlıklı olurdu ki?
Neler düşündük durduk yere değil mi? Geldiğimiz yer yapılan hiçbir iyilik beklentili olmamalı, kurulan hiçbir bağ alışverişe dönüşmemeli. Herkesin bir gün gidebilme özgürlüğü, dönmek istediğinde çalacağı bir kapısının olduğunu bilmesi en büyük ve en güçlü bağdır.
Sonra ne mi olur. Sonbahar gelir Aslan seslenir : ‘’ Sonbahar geldi, peki ya sen?
Bir kuş cıvıltısı sayfada bir nota yerini, içimizi ise bir umut alır.
Ödüllü kitabımız Aslan ve Kuş bunları yazdırdı bana. Kitabın kendisini okumanız için öneriyorum ve umudu, affetmeyi, giden olmak kadar kalan olmanın da iyileştirici tarafını biz yetişkinler görelim diye yazılmış.
Belki öyle yazılmadı bendeki karşılığı buydu.
Merak ederim okuyun sizdeki karşılığını bizlerle paylaşın. Olur mu?
Dostluk - bağlılık- yalnızlık
Zarife Tarakcı
















Yorumlar