HOŞ GELDİN AĞUSTOS!

Temmuz’a veda etmek hafif bir nefes gibi... Geçtiğimiz ay pek çoğumuz için içsel çalkantılarla geçti. Dünyada da sanki her yerde bir telaş, bir kargaşa vardı.

Ama şimdi... Gökyüzü değişiyor. Nisan’dan beri süren o sıkıştırıcı Kala Sarpa Yoga nihayet sona erdi. Aslan burcundaki Mars–Ketu kavuşumunun ateşli ve sabırsız enerjisine de elveda dedik.

Artık içimizi ısıtan, umut veren bir Ağustos başlıyor. Gökyüzü biraz daha yumuşak, yollar biraz daha açık. Kalbini hafiflet ve yeniliklere hazır ol.

Ağustos boyunca gökyüzünde sessiz ama derin bir buluşma sürüyor... Balık burcunda, Satürn ve Neptün uzun süredir birbirlerine çok yakınlar. Bu iki gezegen, Mayıs ortasından beri yan yana ve şu anda geri hareketteler. Ağustos sonuna dek aralarındaki mesafe bir dereceyi bile zor bulacak. Sonra yavaş yavaş ayrılacaklar... ama 2026'nın başında yeniden buluşacaklar.

Bu kavuşum, dünya sahnesinde yaşanan kırılganlıkların (ekonomik dalgalanmalar, toplumsal değişimler ve politik huzursuzlukların) kozmik bir yansıması gibi. Aynı zamanda su elementinin temsilcisi Balık burcunda gerçekleştiği için seller, okyanuslar, sismik hareketlilik gibi doğa olaylarına da dikkat çekiyor.

Ama bu enerji sadece dışsal değil…İçimizde de çözülmemiş duyguların, belirsizliklerin ve derin sorgulamaların yükselmesine neden oluyor. Neptün’ün hayalleriyle Satürn’ün gerçekliği arasında salınan bu dönem, bize hem sezgilerimize güvenmeyi hem de sağlam temellere dönmeyi hatırlatıyor.

Sideral Zodyağa göre, 9 Ağustos’ta Oğlak burcunda, kadim bilgeliğin kapısını aralayan Shravana Nakşatrası’nda bir Dolunay gerçekleşiyor. Bu özel dolunay, saat 09:54’te zirveye ulaşıyor.

Shravana, “duymak” değil, gerçekten “dinlemek”le ilgilidir. Kalabalıktan, gürültüden ve zihin karmaşasından uzaklaşıp içimizdeki küçük, sessiz sesi duymaya çağırır bizi. Bu dönem, başkalarına değil, kendi kalbimize kulak vermek için en doğru zamandır.

Ancak gökyüzü aynı anda hem sessiz hem fırtınalı...Ay, Mars ve Satürn hizalamasıyla gökyüzünde bir gerilim hattı oluşuyor. Sabırsızlık, kararsızlık ve sert çıkışlar tetiklenebilir. Netlik ararken bulanıklığa çekilebiliriz.

Bir yandan Merkür ile Plüton arasında keskin bir karşıtlık olması Ağustos ortasında hem zorlayıcı hem dönüştürücü bir yapı sunuyor. Sözcüklerin gücü hem şifa hem yıkım olabilir. Karşındakini dinlemeden hüküm vermek, gerilimi artırabilir. Ancak baskı varsa, onun içinden yükselme potansiyeli de vardır. Kriz varsa, onunla birlikte gelen atılım fırsatı da doğar. Bu enerji özellikle finans ve teknoloji alanında çok aktif olabilir.

Gökyüzü, 12 Ağustos sabahı bize nadir ve büyüleyici bir kavuşum sunuyor.Venüs ve Jüpiter, İkizler burcunda yaklaşık 19°50' derecede buluşuyor. İkilinin enerjisi, 2–14 Ağustos tarihleri arasında etkili olacak ve bu dönemde gökyüzünde adeta bir kozmik dans sergileyecekler.

Bu zarif kavuşumun daha parlak olanı Venüs, Jüpiter'in hemen üzerinde olacak. Eğer gün doğumundan önce gökyüzüne bakarsanız, doğu ufkunda bu parlak ikiliyi birlikte ışıldarken görebilirsiniz.

Dahası, 12 Ağustos sabahı bu kavuşum, İkizler burcundaki Sirius sabit yıldızı ile de hizalanacak! Sirius, antik uygarlıkların “göksel kraliçe yıldızı” olarak gördüğü en parlak yıldızlardan biri… Bu hizalanma, kavuşumu çok daha şanslı, yüce ve kutlu hale getiriyor. Umut, bolluk ve sevgi enerjisinde artış, ilişkilerde yumuşama, yeni bağlantılar, sanat, eğitim ve estetik konularda ilham verici gelişmeler, finansal fırsatlar ve bereket enerjisi sunuyor.

Eğer doğum haritanızda bu kavuşum önemli bir gezegen ya da noktayla temas halindeyse, bu dönem sizin için gerçekten altın değerinde olabilir.

16 Ağustos’ta Güneş, Sideral Zodyak sistemine göre Aslan Burcuna giriyor. Güneş, yöneticisi olduğu Aslan burcunda en parlak ve doğal ifadesindedir. Bu geçiş; canlılık, cesaret, özgüven, asalet, ilahi irade gibi nitelikleri hepimize ilham olarak sunar. Zihin, beden ve ruh sistemimiz bu dönemde adeta kendini yeniden yapılandırmak ister. Hayat enerjimiz tazelenir, kalbimiz genişler, vizyonumuz büyür. Öz benliğimizi onurlandırmak, kararlılıkla yola çıkmak ve sahneye çıkmak için harika bir dönem başlar.

20 Ağustos itibariyle Venüs, duyguların ve içsel bağların burcu Yengeç’e geçiş yapıyor ve 14 Eylül’e kadar burada kalacak. Bu dönem, sevginin daha yumuşak, koruyucu, hassas ve şefkatli bir ifade kazandığı bir zaman. Kalbimiz, geçmişe biraz daha duyarlı olabilir. Sevdiklerimize daha içten bağlanmak, güvenli ve sıcak ilişkiler kurmak isteriz. Evin sıcaklığı, nostalji, anneyle olan bağ, duygusal temizlik ve kendimizi içsel olarak besleme ihtiyacı öne çıkar. Romantik ilişkilerde daha kırılgan ama bir o kadar da derin bir anlayış gelişebilir. Bu dönemde nazik sözler, küçük şefkat gösterileri ve duygusal farkındalık her zamankinden daha değerli olur.

Ancak bu narin duygusallık hâli, 26 Ağustos'ta tam açısını yapacak olan Venüs–Plüton karşıtlığı ile kısa süreli ama yoğun bir dönüşüme uğrayabilir ve bazılarınızı duyguların derinine inmeye zorlayabilir. Tutkular tetiklenir, ilişkilerde bağlılık–özgürlük, kontrol–teslimiyet ikilemleri ortaya çıkabilir. Bazı ilişkilerde bastırılmış duygular yüzeye çıkabilir ve güç mücadeleleri yaşanabilir. Ama unutmayın Plüton yıkar, ama aynı zamanda arındırır.Gerçek olmayan her şey çözülürken, öz olan güçlenir.

23 Ağustos’ta ise gökyüzü bizlere olağanüstü nadirlikte bir kozmik hizalanma sunuyor.Yeni Ay, Aslan burcunun 6. derecesinde, “Aslanın Kalbi” olarak bilinen Regulus (Magha) sabit yıldızıyla tam kavuşumda gerçekleşiyor.

Regulus; onur, güç, yücelik ve yüksek kader temalarıyla ilişkilidir. Bu kavuşum, zenginlik, başarı ve ruhsal liderlik potansiyelini tetikleyebilir. Ancak aynı zamanda, düşmanlıklar, kibir, hastalık ve ani çöküşler konusunda da uyarıda bulunur.

Bu Yeniay’da atalara dua etmek, hasta, yaşlı ve ihtiyaç sahiplerine hizmet, doğaya saygı, tefekkür ve geçmiş karmaları bırakma niyetiyle yapılan arınma çalışmaları evrensel düzende yankı bulur.

30 Ağustos’ta Merkür, uzun süredir bulunduğu Yengeç burcundan çıkarak Aslan burcuna geçiş yapıyor ve 15 Eylül’e kadar burada kalacak. 22 Haziran’dan bu yana duygusal, içe dönük ve zaman zaman karmaşık etkilerle ilerleyen Merkür enerjisi artık daha net, daha görünür ve daha dışavurumcu bir hâle geliyor.

Aslan burcu, Güneş tarafından yönetilen bir sahne… Merkür burada daha özgüvenli, yaratıcı ve ifadesi güçlü bir form kazanır. Kelimeler, düşünceler, fikirler artık daha etkileyici, cesur ve ilham verici olabilir. Ancak Merkür Aslan'da iken bazen sabırsızlık, kibirli söylemler, her şeyi ben bilirim tavrı da  ortaya çıkabilir.

Sonunda, Temmuz’un gergin fırtınaları geride kalırken, Ağustos’ta gökyüzü biraz daha yumuşuyor.Uğurlu günler, yeni niyetler ve içsel rahatlamalar için güzel kapılar aralanıyor.

Şimdi kalbini açma, dua etme ve tazelenme zamanı…Hepinize mutlu yazlar! Sevgiyle kalın...

Aynur EGELİ UYSAL