"REİKİ' DE GERÇEK USTALIK"

Reiki' de Gerçek Ustalık: Ünvan Değil, Kalpten Gelen Bir Yolculuk

​Yirmi yıl... Dile kolay. Reiki enerjisine adanmış yirmi yıllık bir yolculuk. Bu yolda sayısız insana şifa aracı olmuş, onların yaşamına dokunmuş ve nihayetinde onları da bu kutsal enerjinin birer taşıyıcısı haline getirmiş bir rehber, İsmail Bülbül. Kendisi bu uzun soluklu serüvende hala kendini bir öğrenci olarak tanımlıyor. Bu tevazu dolu yaklaşımıyla da, gerçek ustalığın bir unvan değil, ruhun derinlerinde hissedilen bir yaşam biçimi olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

​Ne var ki, bu bilge duruşun ardında tatlı bir hüzün de gizli. Kendi ifadesiyle, inisiye ettiği, el verdiği kişilere "öğrencim" demekten dahi utanırken, daha dün inisiye olmuş bazı canların, yıllarını bu yola adamış ustalar gibi davranmaları onu derinden üzüyor. Bir Reiki Master' ı olmak, sadece bir seviye atlamak ya da bir sertifika almak değildir. Gerçek ustalık; egodan arınmış bir kalple, bitmek bilmeyen bir merakla ve en önemlisi de, hizmet etme aşkıyla beslenen bir yoldur.

​Türkiye'de Grand masterlık unvanını bu topraklara ilk getiren kişi olmak gibi önemli bir katkıya sahipken bile, bu yolculuğun sadece başı olduğunu düşünen bir bilgelik duruşu sergilemek, modern dünyanın hızlı ve sonuç odaklı zihniyetine karşı bir duruş niteliğinde. Bu, şifa enerjisinin ruhuna en uygun yaklaşımdır.

​Gerçek ustalık, "ben oldum" demekle değil, "hala öğreniyorum" diyebilme cesaretiyle başlar. Unvanlar gelir geçer, ama kalpten kalbe aktarılan bu enerji, tevazu ve bilgelikle daha da güçlenir. İsmail Bülbül'ün yirmi yıllık serüveni, bize Reiki'nin sadece bir şifa tekniği değil, aynı zamanda ruhun ve kalbin sonsuz bir gelişim yolculuğu olduğunu hatırlatıyor.

Aydın YAKUPOĞLU