İKİLİK
- AYLA GÜNEŞ
- 1 Tem
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 9 Tem

Zerre kadar egosu kalmamış biri, anda tezahür ettirebilir. Ego kalmadığında zaten bir şey isteyemezsin; karşında gördüğünün dileğine odaklanırsın, kendi dileğine bile değil.
Zerre kadar egosu kalmamış biri ışınlanabilir, ışık olabilir.
Egosuz olmak; kızmamak ya da öfkelenmemek değildir. Kızdığın anda, kızdığının farkında olup kendini bu hâlinle kabul etmektir. Özür dilemeden ya da “Ben yanlış yaptım” demeden, olduğu gibi kabul etmektir egosuzluk.
Düşünerek ortaya çıkan her türlü ikilik, egosal bir ikiliktir. Karar veremezsin; çünkü aslında her şey tektir. İki tane değildir. Ama dünyevi olarak her şey ikilikle tezahür eder; bir artı ve bir eksi kutbu ile birlikte.
Peki, sen kutupluluk üzerinden mi karar vereceksin? “Artılar mı fazla, eksiler mi?” diyerek mi? Bu tutum seni karmaya götürür. Artılarını baz alarak verdiğin her karar, sonrasında eksilerini de yaşamanı sağlar. Çünkü tüm durumlar kendi içinde kutupluluk barındırır. Ancak sen bu kutupları birleştirmiş olmalısın; yoksa kutupluluğun etkisiyle yaşarsın.
Dünyevi olmak işte budur: Ne yapıyorsan, bir önceki davranışının tam tersini yaptığın içindir.
Dünyadaki gözlerimiz bile iki tanedir. Biri beynin sol yarım küresine, diğeri sağ yarım küreye bağlıdır. İkiyi bir etmeden yapılan her eylem, karmik olarak, bir sarkaç gibi seni diğer kutbu da yaşamaya zorlayacaktır.
Ah, ne zordur birlemek! Tek ayak üzerinde durmak gibidir. Yardım almadan uzun süre elif gibi dimdik kalmak zordur. Sen daha önceden bildiğin, gördüğün bir şeyi dünya gözüyle nasıl göreceksin ki? Bu gözler sadece yarımını gösterir. İnsan diğer yarısını aramaya çıkar.
Eğer sen tam, bütün ve teklikte, birlikte isen, sadece hatırlamaya çalışırsın. Hepsi bu.
Ayla GÜNEŞ
Comments