DİREKSİYON DA KİM VAR? GERÇEKTEN SEN Mİ?
- SEBİLE GÜNEŞ
- 2 gün önce
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 saat önce

Ruhun üzerindeki egosal kayıtlar, onun ego tarafından idare edilmesine sebep oluyor. Ego korunuyor, savunuluyor, halbuki ego, illüzyon ile oluşturulmuş dünya hayatında yaşanabilmesi için ses ve frekasın dalgalarının maddesel olan da açığa çıkmasını sağlayan bir vasıta. Bu decoder, frekans çözücü ve onun görüntüye aktarılmasını sağlayan bir beyin ( zihin ) araç yani, amaç değil.
Bu araç ile amaca gidilir mi diye sorulacak, amaç değil.
Bu araç ile amaca gidilmeyecek maalesef. Aracımız bilinç ya da ruh olmak durumunda.
Bilincin direksiyona geçmesi gerekiyor ama bilinç uyuyorsa, aracın direksiyonunda sizi kaçıran ve aldatan illüzyonlar olmaz mı?
Bilincin uyanması için ne yapmak gerekir peki? Her an uykuda olduğunu hatırlamayla başlayabiliriz mesela. Her an tetikte olarak. Neden bu şekilde karar veriyorum ya da neye göre böyle düşündüm, şu an düşüncede miyim ( dikkat edin düşünce, ruhtan , bilinçten düştükten sonraki hal de ) Otomatik tepkilerimizi sorgulayarak, onları da olduğu gibi kabul ederek belki de. Dirençlerimiz varsa direnmeyi de bırakarak…
Biz yine dünya illüzyonunda yaşayacağız fakat, bilincimiz ile de bu illüzyona şahit olmak gerekmez mi? Bence illüzyonları değiştiremeyiz ama onlara yüklediğimiz anlamları biraz daha saflaştırabiliriz belki ve bilincimizle seçimler yaparak, bundan daha iyi nasıl olur diyebiliriz. Kendi yaratım gücümüzü (seçim gücümüzü) görmeyi, kendimize hayranlık duymayı deneyebiliriz mesela : ) her hücremizden, halimizden keyif almayı deneyebiliriz. An da kalmayı daha çok hisseder, şükür ile sevgi enerjisine kolayca bağlanmayı başarabiliriz bence … Sizce ?
Sebile GÜNEŞ
Comments