AŞKIN İMLASI
- SELİN BİNAY
- 1 Eyl
- 1 dakikada okunur

Sonra bir gün döndüm ve dedim ki…
Ah Canım Okur. Dur burada! O hikaye, bu hikaye değildi.
Neler oldu neler geçti?
Gider mi gitmez mi, gelir mi gelmez mi?
Yazıp yazıp siliyorum, toplayamıyorum.
Bir başlangıç diyorum tertemiz.
Hem ben severim beğenmediğim bölümleri kapatıp, yenilerine başlamayı.
Deniyorum.
Cümleleri üç noktalarla değil; ünlemlerle, noktalarla bitirmeyi deniyorum.
Bir sonraki cümle yeni bir paragrafta büyük harfle başlayabilsin diye, deniyorum.
Dönüyorum harflerin, noktalama işaretlerinin içinde; imla ile vals yapıyorum.
Bazen özlüyorum bitmemiş cümlelerin özgürlüğünü…
Kafam çok dolu olduğunda cümleleri yetiremem beynimin hızına. Yarım bırakılmış gibi görünen ardı ardına acemi bir telaşla yazılmış o cümlelerde bulurum sonra kendimi, kafam durulduğunda. Kendimden kendime gizler bırakmış gibi anlamaya çalışırım sırladığım kelimeleri. Ve hep de bir şey söylerler bana.
Ah Canım Okur, anladığını biliyorum.
Burada sana dolu dolu susuyorum nicedir.
Seninle daha önce konuştuğumuz ne varsa inceden bütünlemeye aldı beni. Notumu kırıyor, bırakıyor, kanaat kullanıyor, geçiriyor. Bir yolculuk ki hiç ama hiç bitmiyor. Bekliyor vaktini, bir yılda olmayan bir anda oluveriyor. Sonrası sonra da diyor, şimdisi şimdi de. Ama o yolculuk hiç bitmiyor.
Yoldur bitmez gidene…
Gittikçe kısalmıyor. Geldikçe varılmıyor.
Duruluyor. Virgüllerle soluklanılıyor, bitmiyor. Durdukça bitti sandığın yol, dinlenip yürüdüğünde yeniden başlıyor. Üstün başın kirli olsa da için temiz, tertemiz başlanıyor. Nokta konmuyor. Nokta konmuyor…
AŞKla,
Selin BİNAY
Yorumlar