Yoga öğretisi ve felsefesi bana hep yakın geldi. Kendimi matın üzerinde hep çok özgür hissettim, ne zaman sıkışsam kendimi matın üzerine atıp rahatladım. Ve tabi sevgili yoga hocalarımın motivasyonları sayesinde ilerleme kaydettim. Öyle anahtar kelimeler söyleyip bendeki şifreleri açtılar ki bedenim özgürleşti ve bedenim özgürleştikçe de bedenimde biriken artık bana ait olmayan duygularla vedalaştım. Her bir vedalaşma da beni kendime bir adım daha yaklaştırdı.

          Yoganın bana diğer bir hediyesi de su orucu, nefes ve sattvik beslenme sayesinde bedenimde yaşadığım mucizeler. Hafiflemek bedensel olarak iyi hissetmek tam bir bütüncül yaklaşım. Çünkü yoga sadece hareketlerden ibaret değil. Yıllarca diğer sporları da yapmış biri olarak arada nasıl bir fark var dersem bütüncül bir yaklaşım ve derin bir felsefesinin olmasıdır derim.

          Arada bir durmak, hayat motivasyonunuzu desteklemek, nefeslenmek bedeninle birlikte olmak iyi hissettiriyor. Sonrasında ise rahatlama, güvende hissi, sakinlik ve tekrar devam edebilme enerjisini hissediyorsunuz.  Bedenimle ilişkim güçlendikçe fiziksel anlamda sağladığım güç beni zihinsel olarak da güçlendiriyor. Bu modern dünyanın koşuşturmacasında herkes kendine iyi gelen bir yöntem muhakkak bulmalı, aksi halde sizce de farkında olmadığımız bir kısırdöngünün içinde olmuyor muyuz?

            ''Yoga'' kelimesi Sanskritçe’de zihin ruh ve bedenin birliğini simgeleyen "birleştirmek, kontrol etmek, kavuşmak" anlamına gelen “yuj” kökünden gelir.. Gerçekten de yoga, insan ve doğa arasındaki uyum, sağlık ve esenliğe karşı son derece bütüncül bir yaklaşıma sahip. Yukarıda saydığım özelliklerle de işte tam bu nedenden dolayı hala güncelliğini koruyor. Bizler tam da bu zamanlarda nasıl sağlıklı beslenirim nasıl kendime bir ara yaratabilirim diye düşünürken yoga bende bu soruların hepsine karşılık veriyor.  Tam da bu nedenle, yogaya dair farkındalığı artırmak amacıyla 2014 yılından beri, her 21 Haziran “Dünya Yoga Günü” olarak kutlanıyor. Peki, neden 21 Haziran?

         21 Haziran en uzun gün ve gündönümü. 21 Haziran’ın yoga dünyası için önemli olmasının nedeni ise yoga perspektifinde 6 aylık bir süreç olan Dakshinayana’nın geçişini sembolize etmesidir. Dakshinayana, yoga yapan herkesin hayatında önemlidir. Özellikle Kuzey yarımkürede yaşayan bizler için, güneşin artık güneye, gezegenin ise saat yönünün tersine hareket etmesinin önem taşıdığına inanılır. Tüm bunlar, insan fizyolojisi üzerinde muazzam etkiler yaratır. O nedenle bugünün Dünya Yoga Günü olarak seçilmesi tesadüf değildir.      

          Hindu kültürü açısından 21 Haziran’ın özelliği ise insanların ruhsal pratikler ve enerji boyutunda yoğun şekilde desteklenmesidir. 21 Haziran sonrasında gerçekleşen ilk dolunay “Guru Poornima” olarak isimlendirilir. Bilgelik enerjilerini oluşturan bu gün, Hindu toplumunda ilk gurunun doğduğu gündür. Bu nedenle 21 Haziran kutlanırken Hindu toplumunda öğretmenlere minnet edilir. 

          Dünyadaki ilk Tamamlayıcı ve Alternatif Terapiler Bakanlığı AYUSH 2014 yılında Hindistan’da kurulmuş. Ayurveda, yoga, unani, siddhi ve homeopatiden sorumlu bakanlığın pek çok ülkede de temsilciliği yer alıyor ve Dünya Yoga Günü teması, her yıl bu bakanlık tarafından belirleniyor.

          Kutlu olsun Gündönümü, kutlu olsun yoga günümüz, sevgiyle kalın…

Arzu SEZGİN